Türkiye’nin otomotiv sektörünün uluslararası rekabet gücünü ön plana çıkaran unsurlardan biri de işgücü verimliliği, kalifiye insan gücü geliyor. TREDER Haber Dergisi son sayısında bu önemli konuyu işledi.
Düşük nitelikli çalışanların yerini otomasyona sahip sistemler alacak
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş.’nin hazırladığı Otomotiv Sektör Raporu’na göre İstihdam Sanayi 4.0 ile özellikle üretim, kalite ve bakım fonksiyonlarında çalışan düşük nitelikli çalışanların yerini otomasyona sahip sistemler alacak. Uzun vadede değer zincirinin belirli noktalarında bu değişimden etkilenme oranının yüzde 20-30 düzeyinde olması bekleniyor. Öte yandan, yaygınlaşan otomasyon, fiziksel olarak zorlayıcı operasyonlarda ergonomik iyileştirmeler yaparak çalışanlara yardımcı olacak. Örnek olarak, ağır parçaların kaldırılması veya hassasiyet isteyen parça montajları önemli ölçüde robotlar tarafından yapılabilir. Bu sayede, hem işçi kapasitesi daha yüksek katma değerli işlere yönlendirilebilir hem de genel sağlık ve güvenlik standartları yükseltilebilir. Önleyici bakım yaklaşımı sayesinde teknisyenler kapasitelerini başka işlerde değerlendirebilir. Parçalar, makineler ve diğer ekipmanlar, operasyonlardan toplanan gerçek zamanlı verilerle sürekli olarak izlenebilir ve bu sayede denetleme ve sorun tespiti için üretim sahasında fiziksel olarak bulunma ihtiyacı azalabilir. Zenginleştirilmiş gerçeklik sayesinde, teknisyenler uzaktan yönlendirme alıp, tamiratı gerçekleştirebilir ve kağıt kullanmadan yaptıkları çalışmayı otomatik olarak belgelendirebilirler. Benzer şekilde, tamir için gerekli yedek parça siparişi için teknisyenin makinenin bulunduğu alana gitme zorunluluğu ortadan kalkar ve kazanılan zaman daha verimli işlere yönlendirilebilir.
Beyaz ve mavi yaka yetkinlikleri değişecek
Bunlara ek olarak işgücü kalitesi ve büyüklüğünü destekleyecek iki nokta daha mevcut: Sanayi 4.0 beyaz ve mavi yakalı çalışanların sahip olması gereken yetkinlikleri değiştirecek. Yeni üretim teknolojilerini etkin biçimde yönetmek ve entegre olmuş dünyada gelirlerini arttırmak için şirketler şimdi sahip olduklarından daha yetkin bir işgücüne ihtiyaç duyacak. İşgücünün değişen yapısı nedeniyle, Ar-Ge, BT ve otomasyon gibi teknik, satış/pazarlama gibi müşteriye değen fonksiyonların daha da yaygınlaşması gerekecek. Özellikle kapsamlı tasarım bilgisine ve dijital/BT yetkinlerine sahip çalışanlara olan talep artacak. Bu sayede şirketler daha nitelikli işgücü için yeni istihdam fırsatları doğurabilecek. Örnek olarak endüstriyel veri uzmanı gibi yeni roller yaygınlaşmaya başlayacak. BT sistemleri kurumsal, üretim ve ürün yaşam döngüsü yönetimi sistemlerini entegre edecek ve operasyonların oluşturduğu ağları kullanarak daha çok sayıda veri grupları oluşturacak. Endüstriyel veri uzmanları bu veritabanlarını düzenleyerek, analiz edecek ve operasyonları sürekli iyileştirmek için bulgulardan faydalanacak. Bu rolü üstlenmek isteyen adaylar, ağ sistemleri, istatistik bilimi ve programlama prensiplerine hakimiyetini göstermek durumunda kalacak.
400-500 bin kadar yeni iş imkanı
Önümüzdeki 10 yıllık süreçte üretim sektörlerinde nitelikli olmayan işçilik ihtiyacında 400-500 bin kadar azalma beklenirken yaklaşık 100 bin kadar yeni yüksek nitelikli çalışan ihtiyacı olacağı ve bunun yanında sanayileşmenin getireceği büyüme akımı sonucunda 400-500 bin kadar yeni iş imkanı doğacağı öngörülüyor. Türkiye’deki üretim sektörlerinin modellemesine dayanarak, Sanayi 4.0’ın getireceği yılda ek yüzde 2-3’lük büyümenin, verimliliğe dayalı istihdam kayıplarını fazlasıyla telafi edecek kadar artışa neden olması bekleniyor. Bu bağlamda önümüzdeki on yılda, istihdamda yüzde 5’lik bir mutlak artış yaşanması olası. Aynı zamanda, yüksek nitelikli işgücü yapısı ile gelir piramidinin ve Türkiye know-how altyapısının gelişeceği söylenebilir.