İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen Logistech - 2. Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı, Fuar İzmir'de başladı.
Logistech Fuarı'nın kent ve ülke için çok önemli olduğunu ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "İzmir doğası gereği bir lojistik kentidir. Bu yüzden İzmir'in kalıbını kendi içine kapalı mahalli bir ekonomiyle doldur/amayız. Burası, Asya ve Avrupa arasında bir deniz kapısı... Burası bir Akdeniz liman şehri... Burası, iktisadi sınırları kendinden büyük olan İzmir... Tüm bunları şunu hatırlatmak için söyledim. Lojistik, İzmir için herhangi bir sektör değildir. Bu şehrin özü, ta kendisidir. Bu yüzden Logistech bizim için çok kıymetlidir. Küresel büyüklüğü 2023 yılında 10 trilyon dolarken önümüzdeki beş yılda neredeyse bir buçuk kat artarak 14 trilyon dolara yükselmesi beklenmektedir. İzmir'in tarihinden aldığımız miras gereği, bu büyümeden yeterli payı almak bizim boynumuzun borcu. Dört yıldır tüm paydaşlarımızla bunun için çalışıyoruz. Alsancak'tan Aliağa'ya şehrimizin sahip olduğu limanlarla İzmir'i lojistikte öncü kent haline getirmeye gayret ediyoruz. Bunun tek bir yolu var. İzmir'de kurduğumuz vizyon ortaklığını ve kent ittifakını hız kesmeden korumaya büyütmeye devam etmek" dedi. Fuar hakkında bilgi veren Başkan Tunç Soyer, "Bu yıl on binden fazla ziyaretçi beklediğimiz fuarımızın katılımcı sayısı ve stant alanı geçen yıla göre neredeyse iki kat arttı. İlk adımı atarken bunları öngörüyorduk. Bu yıl 10 bin metrekare alanda 150'den çok katılımcıyla buluşacağız. Lojistik sektörünün önemli aktörlerinden Kınay Taşımacılık fuarımızın ana sponsoru oldu. Bu ufku geniş kararları için kendilerine sonsuz teşekkür ediyorum, İzmir'i 'Lojistik Merkez Üssü' yapma vizyonumuzun önemli bir taşıyıcısı olan Logistech, bu konudaki tüm etkin paydaşları bir araya getiriyor. Attığımız adımlar 'Bir Kuşak Bir Yol' da dahil olmak üzere İzmir'in uluslararası ticaret koridorlardaki konumunu güçlendirecek." dedi.
Krone, Tire fabrikasının 10. yılını kutluyor
Logistech - 2. Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı’na 10. yıl dönümü motivasyonu ile katılan Krone, burada Box Liner konteyner taşıyıcısını sergiledi. Box Liner’ın boyutları 20’lik konteyner ve 45’lik konteynerlara göre ayarlanabiliyor. Arka kısımda 20’lik tek konteyner taşımaya imkan sağlıyor. 45’lik konteynerlerin taşınması için özel bir izne gerek kalmıyor.
Krone Tire fabrikası, yüksek hacimli Türkiye iç pazarının yanı sıra Avrupa, Orta ve Uzak Doğu, Afrika ve Güney Amerika'da 31 farklı ülkeye tedarik sağlıyor. 2022 yılında ihracat payı yüzde 63 oranında. 2022 yılında 5 bin 500 treyler üretildi ve 2023 hedefi ise 7.000 adet. Şu anda Tire'de 500'den fazla kişi istihdam ediliyor. Tire'de Profi Liner ve Mega Liner platform semi-treylerlerin yanı sıra Box Liner konteyner taşıyıcı de üretiliyor.
İsteyenin ihracatçısı, ithalatçısı, tahsilatçısı, paketleyicisi, lojistikçisi olacağız!
Fuarda Yeditepe Taşımacılık, hizmetlerini sergileme fırsatı yakaladı. Yönetim Kurulu Başkanı Alp Tuğhan, yılın ilk 8 ayında THY listesinde birinci, IATA listesinde üçüncü sırada bulunduklarını söyledi.
Avrupa’da Almanya ve Hollanda’da ofis açtıklarını kaydeden Tuğhan, minivan araçlar aldıklarını, teslimat ve kapıdan ödeme gibi tüm hizmetleri vermeye başladıklarını söyledi. Tuğhan, hizmetin ayrıntılarını şöyle açıkladı: “E-ticaret dünyada yaygınlaşıyor. Transit ve teslimat süreleri her zamankinden önemli hale geldi. Uçak ve karayolunu birleştirerek mümkün olan en hızlı şekilde lojistik süreçleri tamamlayacağız. Eşya hava kargo ile Avrupa’ya geldiğinde, yükü gerekirse kendimiz çekip depolarımıza alacağız. Araçlarımızla kapıya teslim edeceğiz. İstenirse kapıdan ödeme alacağız. İsteyenin ihracatçısı, ithalatçısı, tahsilatçısı, paketleyicisi, lojistikçisi olacağız. Bu hizmet daha çok KOBİ’lere yönelik olacak. Denizli’de bal kabağından lamba yapan KOBİ’yi tüketiciyle buluşturacağız.”
Su ürünleri pazarında yüzde 20 kayıp var
Dünyada hava kargo pazarının büyüdüğü, Türkiye’nin de bu büyümeden payını alması gerektiğini aktaran Alp Tuğhan, su ürünleri gibi stratejik alanlarda pazar kaybı yaşadıklarını vurguladı ve lojistik maliyetlerinin sürdürülebilir olmaktan çıkmasıyla Türkiye’nin üretim ve lojistik avantajını kaybetme riski ile karşı karşıya kaldığı uyarısında bulundu.
Pasifik Eurasia Genel Müdürü Erol Erkan, kombine ve multimodal taşımacılıkta sektör lideri olma hedefiyle lojistik sektörüne de değer katmak için çalıştıklarını ve bu amaçla sektörel organizasyonlarda aktif olarak rol aldıklarını söyledi. Erol Erkan, “15-16 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen 10. Dünya Türk İş Konseyi Kurultayı’nda ‘altın’, 18-19 Eylül’de dünyanın en önemli lojistik konferanslarından JCtrans'a 'diamond' sponsor olarak katıldık. Her ikisinden de önemli geri dönüşler aldık. Şimdi de lojistik sektörü için önemli merkezlerden biri olan İzmir’de Logistech fuarındayız. Pasifik Eurasia olarak lojistik sektöründeki kararlı büyümemizi sürdürürken, aynı zamanda sektöre destek vermeye devam ediyoruz. Bu katılımların verimli iş birlikleri doğuracağına inanıyoruz” dedi.
‘Demiryolu Tren İşletmeciliği’nde faaliyet gösteren üç şirketten biri olduk’
Demir İpek Yolu güzergahında, lojistik sektörünün önde gelen firmalarıyla yaptıkları iş ortaklıkları ve partnerlik anlaşmaları sayesinde güzergâh boyunca kapı teslimi taşımacılık yaptıklarını vurgulayan Erol Erkan, 2023 yılında ‘Demiryolu Tren İşletmeciliği’ Yetki Belgesi aldıklarını, kendi lokomotif ve vagonları ile Türkiye parkurunda yük treni işletmeye hazır olduklarını belirtti. Erkan, “Bu belge ile demiryolunda serbestleşme sürecinde Demiryolu Tren İşletmeciliği yapma hakkı kazanarak, bu alanda faaliyet gösteren üç şirketten biri olduk. 5 lokomotif ve 240 vagonluk bir portföyle sektöre giriş yapmaya hazırız” diye konuştu.
“Orta Koridor’un Durumunu Yakından Takip Ediyoruz”
Dünya genelinde lojistikle ilgili yapılan konuşmalarda her zaman ‘orta koridor’un merkezde olduğuna dikkat çeken Erol Erkan, orta koridorun yeniden canlanması için hattın durumunu yakından takip ettiklerini söyledi. Trans-Hazar Uluslararası Taşıma Güzergahı Uluslararası Birliği üyelikleri sayesinde şu anda sürecin tüm aşamalarına hakim olduklarının altını çizdi.
“Köseköy terminaline 150 Milyon TL yatırım yapacağız”
Avrupa-Asya-Avrupa taşımalarında kilit noktada bulunan Köseköy Terminali’ne yapacakları yatırımla ilgili proje ve fizibilite çalışmalarının tamamlandığını anlatan Erol Erkan, şunları söyledi: “Var olan Gümrüklü Lojistik alanını büyütmek için hazırlanan proje kapsamında ekim ayında ilk betonu atacağız. Mevcut 10 bin metrekarelik gümrüklü depolama alanını 20 bin metrekare daha büyüterek, toplamda 30 bin metrekarelik bir gümrüklü depolama alanına sahip olacak olan Köseköy terminalinde bugünkü rakamlarla yaklaşık 150 milyon TL’lik bir yatırım öngörüyoruz. Bu yatırımla kapasitemizi yaklaşık 3 kat artırarak operasyonel gücümüzü arttıracağız. Ayrıca ihracat ve ithalatı desteklerken, yeşil lojistiğe de daha fazla katkıda bulunacağız.”
Lojistik sektörüne yönelik 20 yıldır yazılımlar ve uygulamalar geliştiren Xinerji Software, İzmir’de gerçekleştirilen Logistech – Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı’na katılarak T-Maxx ürün ailesini sektörle buluşturdu.
Soldan Sağa: Efe Leylak, Emre Can Soydoğan, Oğuz Kağan Onat, Deniz Aydın, Özcan Vurgun, Berkalp Kaya, Alican Güleç, Mükremin Temel
Xinerji Genel Müdür Yardımcısı Özcan Vurgun, İzmir ve Mersin gibi liman şehirlerinin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, “İzmir bölgesinde faaliyet gösteren büyük müşterilerimiz var. T-Maxx ürün ailemizin içerisinde denizcilikle ilgili, liman işletmeciliği ile ilgili çözümler de var. Limanları ve liman yatırımları olan bir bölge olması nedeniyle buraya ayrı bir önem veriyoruz. Burada bir yazılım eksikliği var, çözümlerimizle deniz ticareti içerisindeki lojistiği desteklemek istiyoruz.” dedi.
Denizcilik tarafında çok güçlü olduklarının altını çizen Vurgun, sundukları çözümler hakkında bilgi verdi. T-Maxx çözümünü kullanan müşterilerin, uygulama üzerinden hesaplamalar yapabildiklerini, bunları kayıt altına alabildiklerini ve evraklar üretebildiklerini aktaran Vurgun, maliyetlerin sistem üzerinden otomatik olarak da hesaplanabildiğini belirtti. Özcan, T-Maxx içerisindeki liman ve liman hizmetlerine yönelik uygulamanın şirketleşerek ayrı bir ürüne dönüşeceğinin bilgisini de verdi ve bu hizmeti globalde de sunacaklarını kaydetti.
Xinerji’den oyun değiştirecek çözüm
Oyun değiştirici olarak gördükleri “Dijital Forwarder” hizmeti ile ilgili de bilgiler veren Vurgun, müşterinin de işin içinde olduğu, işlerin tamamen otomasyona çevrildiği bir çözüm ürettiklerini aktardı. Vurgun, çözümle ilgili şu bilgileri verdi: “Bu çözümümüz sayesinde müşteriler, satış temsilcisi yerine lojistik firmasıyla dijital kanallar vasıtasıyla iletişim kuruyor. Direkt olarak bu kanal üzerinden fiyat alabiliyorlar. Bu sisteme ChatGPT’yi de ekliyoruz. Müşteriler artık direkt olarak WhatsApp üzerinden bilgiler alabilecekler. Lojistikçiler de aynı şekilde işleriyle ilgili farklı raporları, bilgileri WhatsApp üzerinden yazarak anında cevap alabilecekler.”
Mesco ve Fratelli Cosulich Group ortaklıklarını İzmir’de gerçekleştirilen 1. Logistech Fuarı’nda duyurmuştu. Ortaklığın ilk yılı tamamlanırken, Fratelli Cosulich Grubu'nun kurum mottosu olan “Denizde, karada veya havada, hepsini bilen birine güvenin”e uygun olarak Mesco bu yıl hava taşımacılığı konusunda önemli bir adım attı. Aldıkları IATA onaylı Akreditasyonlu Kargo Acentesi Sertifikası ile deniz taşımacılığı sonrası hava taşımacılığında da iddialı adımlar atacağını duyurdu.
Mesco Uluslararası Taşımacılık A.Ş Direktörü Müge Tekin Doğan “Deniz yolunda yıllardır süregelen başarılarımız ve Fratelli Cosulich ailesinin bizlere sağladığı vizyon ile iata belgemizi alarak havayolu taşımacılığına giriş yaptığımızı bildirmekten mutluluk duyarım. Fratelli Cosulich bünyesinde olan 120’nin üzerinde firmanın birleşmesi ile oluşan bu geniş ailenin bizlere kattığı sinerji sayesinde yeni adımlar atmak heyecan verici.” diye belirtti.
Fuar’a 63 şirketi ile 8300 kişiye istihdam sağlayan Arkas’ın, ana iş kolları olan denizcilik grubu, lojistik grubu, liman ver terminal hizmetleri grubu şirketleri Arkas Line, Arkas Lojistik, Shipeedy Lojistik, Arkas Rail, Marport Autoport, Limar ve Railport ile Arkas’ın entegre hizmet zinciri ve yenilikleri anlatıldı. Fuarın ilk gününde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ikinci gününde ise Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bernard Arkas standları ziyaret etti.
Arkas Line’da Yeşil Taşımacılık
Arkas Line CEO’su Can Atalay, Arkas Line olarak Arkas Holding’in uluslararası taşımacılıktaki 76 yıllık tecrübesini arkamıza alarak bugün geldiğimiz noktada 47 gemimizle Türkiye’nin en büyük konteyner gemi filosuna sahibiz. Kendi işlettiğimiz gemilerle Karadeniz, Akdeniz ve Batı Afrika limanları arasında haftalık düzenli hat taşımacılığı yapıyoruz” diyerek Arkas Line hakkında bilgi verdi.
Atalay “2023 senesinde önceliğimizi mevcut servislerimizin performansını arttırmak olarak belirlemiştik. Haftalık servis vermekte zorlandığımız bazı hatlara ilave gemiler sokmaya başladık. İlave gemiler bize senede yaklaşık 30.000 TEU yeni kapasite yaratacak. Yeni hatlar için de çalışmalarımız devam ediyor. Sene sonunda yeni rotamızı açıklayacağız.
Dünyada çeşitli faktörler tedarik zincirlerinde değişime sebep olacak. Literatürümüze yeni giren ‘’friendshoring – allyshoring (müttefik ülkelerden üretim ve kaynak sağlama) – reshoring (ülke içi üretime dönmek) – nearshoring (tedariği yakın ülkelerden sağlamak)’’gibi kavramlar bu değişimin habercileri. Türkiye coğrafi konumu ve kaliteli üretimiyle birçok yatırımı çekebilecek potansiyele sahip. Artan üretim Türk denizcilik sektörüne de ivme kazandıracaktır. Ancak bu çıkışı yakalayabilmek için denizde ve karada yatırımlara şimdiden başlamak gerekiyor” dedi.
Atalay, “Arkas Line olarak uzun vadeli sürdürülebilirlik ve emisyon hedefleri doğrultusunda filodaki gemileri yenilemeyi sürdürüyoruz. Buna istinaden öncelikli olarak filomuzdaki CII performansı düşük olan gemilerin eco-design ve yeni yakıt teknolojilerine uyumlu alternatif gemi yatırımları ile güncellenmesi ajandamızda yer alıyor. Teknik ve operasyonel iyileştirmelerimiz, işletmemizin çevresel etkisini azaltma hedefimize yardımcı olurken gelecek nesillere de daha sürdürülebilir bir dünya bırakma hedefimize ulaşmamızı sağlayacağı kanaatindeyiz. Diğer yandan gündemimizde alternatif yakıtları kullanabilen gemi siparişleri tabii ki var. Ancak yakıt tedariğindeki belirsizlikler ve yatırımların 20 sene gibi uzun vadelere yayılıyor olması sebebiyle Arkas Line için “en doğru” seçenekleri değerlendirme sürecimiz halen devam ediyor” dedi. Arkas’ın sürdürülebilirlik hedeflerine uygun olarak önemli ve somut bir adım attıklarını belirten Atalay, UN Global Compact’a üye oldukları bilgisini paylaştı.
Arkas Denizcilik Grubu’nun sürdürülebilirlik ajandasında yer alan ve yol haritasında bulunan temel argümanlar arasında karbon nötr olmak, tedarik zinciri sürdürülebilirliği, çalışan güdüleme ve topluluk katılımı bulunuyor. Suyun öneminin arttığı günlerde bir projesi özellikle dikkat çekiyor. 2006’da TURMEPA iş birliğinde başlatılan Arkas Turmepa II atık alım teknesi projesi ile bugüne kadar 2 milyon 120 bin litre atık su toplanarak 17 milyon litre deniz suyunun temiz kalmasını sağlandı.
Arkas Lojistik Uluslararası Arenada
Arkas Lojistik dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri olarak ön plana çıkan Türkiye’de güçlü organizasyon yapısı ile yatırımlarına ve büyümesine devam ediyor.
Arkas Holding Lojistik Grubu Başkanı Onur Göçmez, “Dünyanın en önemli pazarlarında da ofislerimizi artırıyoruz. ABD’den Çin’e kadar uçtan uca lojistiği destekleyen yatırımlarla global pazarlardaki varlığımızı güçlendiriyoruz. Mart 2023’te ABD New Jersey’de açtığımız 3 bin metrekarelik kapalı depomuzla ve ofisimizle ülkenin her bölgesine kapı teslim FTL/LTL son taşıma, depolama ve gümrükleme hizmeti sunuyoruz. Global pazarlardan ABD’ye gidecek yüklemelerde de lojistik çözümler üretiyoruz. Lojistik grubu olarak en önemli yatırımlarımızdan biri de Hindistan. Yeni ticaret koridorlarında ön plana çıkan Hindistan global bir oyuncu olmamızda etkili olacak. Avrupa’da en çok Türk firmasının faaliyet gösterdiği Romanya’da bir ofis açtık. Gerek Türkiye ile Romanya gerekse Romanya ile Avrupa ülkeleri arasındaki lojistik faaliyetlerde de olacağız. Diğer yandan Avrupa’nın en büyük lojistik pazarı ve ihracat merkezlerinden Polonya’daki ofisimizle ile de Türkiye-Polonya, Avrupa-Polonya, ABD-Polonya, Uzakdoğu-Polonya arasında lojistik köprüler inşa edeceğiz” diye konuştu.
Arkas Lojistik’in Avrupa’da intermodal servislerini de genişlettiği bilgisini paylaşan Onur Göçmez, “Son olarak Duisport ve Hupac arasında İntermodal taşımacılığı için hizmet sözleşmesi imzalandı.
Halkalı-Duisport terminali arasında karşılıklı tren seferleri düzenleniyor. Böylece Almanya’nın yanı sıra Belçika ve Hollanda gibi Avrupa’nın çeşitli ülkelerine yük taşımacılığı kolaylaşıyor.
Diğer taraftan sürdürülebilirlik anlamında üreticimize, ihracatçımıza yeşil lojistik çözümleri de sunmuş oluyoruz. Yatırımlarımızda iklim krizinin olumsuz etkilerini önemsiyoruz ve bu doğrultuda adımlar atıyoruz” dedi.
Arkas Rail ile Sürdürülebilir Lojistik
Göçmez sözlerine şöyle devam etti, “Sürdürülebilir lojistik için bizi heyecanlandıran ve hazırlık yaptığımız diğer şirketimiz ise Arkas Rail. 2025 yılında 5 lokomotif teslim alacağız. 38,5 milyon dolarlık yatırımla alınan lokomotifler elektrikle de çalışabiliyor. Çevreci lokomotifler Türkiye’nin sanayi şehirlerinden limanlara ithalat-ihracat konteynerlerini taşıyacak. Böylece müşterilerimize daha düşük maliyetli, hızlı ve güvenli bir taşıma hizmeti sunmuş olacağız. Ayrıca, Shipeedy Lojistik ile de denizyolu parsiyel yük gönderimi yaparak, e-ticaret platformlarına ve KOBİ’lere yönelik hizmet vermeye devam ediyoruz.”
Dijital Hız Tasarruf Getirdi
Sektörde özellikle pandemi sonrası hızla gelişen teknoloji ihtiyacına dikkat çekerek bu alanda sundukları çözümleri anlatan Göçmez, “Arkas Lojistik ve Shipeedy Lojistik internet siteleri yenilendi. Anlık fiyat teklifi alınabiliyor ve talep oluşturuluyor. Ar-cell dijital takip sistemi ile hem sürücü hem de araç verileri anlık izlenebiliyor. Sistem sayesinde geçen yılın ağustos ayından bu yılın ağustos ayına 8 milyon TL’lik yakıt tasarrufu sağladık. Bununla birlikte hız ihlallerinde de yüzde 74’lük oranında iyileşme yakalandı. Dijitalleşme sayesinde çevre ve can güvenliği alanında somut kazanımlar elde ettik. Ar-cell tarafından geliştirilen “Akım Kontrol Sistemi” ile reefer konteynerlerdeki ürünlerin sıcaklığı yükleme anından teslimat noktasına kadar kesintisiz ve anlık izlenebiliyor. Sonraki adımda bu sistemi Ar-cell mobil uygulamasına yerleştirerek müşterilerimizin dijital doğrulama ile tüm süreci online takip etmesini sağladık” dedi.
Liman ve Terminal Hizmetleri Grubunda Yatırımlar Devam Ediyor
Arkas Holding Liman ve Terminal İşletmeleri Grup Başkanı Özgür Kalelioğlu, "Marport olarak, yeni nesil terminal işletim sistemi ve öncü yatırımları ile Türkiye’de birçok ilke imza atmaya devam ediyoruz. 2021 yılında başlayan 2024 yılı sonunda tamamlanması hedeflenen Modernizasyon ve Genişleme Projesi kapsamında 7 numaralı rıhtımı 360 metreden 450 metreye çıkardık. 6 numaralı rıhtımın ise güçlendirme çalışmaları başladı. Proje tamamlandığında 400 metre rıhtım uzunluğu ile bu rıhtımda da mega gemilere hizmet vereceğiz. Son olarak 2023 yılında verdiğimiz dört yeni SSG siparişi ile SSG sayımızı 10’dan 14’e yükselterek tüm rıhtımlarda SSG ile hizmet vermeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Fuarda DB Schenker Arkas Strateji ve Büyüme Direktörü Ali Can Bulut, Deniz Nakliye Direktörü Ahmet Tinğaz ve Fiyatlandırma ve Tedarik & FCL Müdürü Neslihan Kaya gazetecilerle bir araya gelerek keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. DB Schenker Arkas yöneticileri, şirketin faaliyetlerine dair gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
DB Schenker Arkas için İzmir’in, İstanbulla birlikte kendileri için önemli yatırım yerlerinden biri olduğunu ifade eden DB Schenker Arkas Strateji ve Büyüme Direktörü Ali Can Bulut, İzmir ofisinde 81 çalışanlarının olduğunu ve iki tane depolarının bulunduğunu kaydetti. Depolardaki çalışanlarıyla birlikte İzmir’de 150 kişiden oluşan güçlü bir çalışma ekibine sahip olduklarını vurgulayan Bulut, İzmir’in kendileri için stratejik şehirlerden biri olduğunu ve olmaya da devam edeceğini ifade etti.
Schenker Arkas olarak Türkiye’deki 8. depolarını Gebze’de faaliyete geçirdiklerini hatırlatan Ali Can Bulut, “Pandemiyle birlikte işlerimizde çok önemli bir artış oldu. Bu artış hala da devam ediyor. Bütün depolarımız şu an tam kapasite çalışıyor. Sektördeki ihtiyacı görüyoruz ve yeni yatırımlar için fırsatları kovalamaya devam ediyoruz” dedi.
Osmangazi ve Çanakkale Köprüsü’nün yapılmasının İzmir’e lojistik anlamda artı değer kattığını söyleyen DB Schenker Arkas Deniz Nakliye Direktörü Ahmet Tinğaz, Çanakkale Köprüsü’nün bağlantı yollarının tamamlanması ile İzmir’in lojistik stratejik konumunun daha da güçleneceğini vurguladı. Çanakkale Köprüsü bağlantı yolunun çok önemli olduğunu belirten Ahmet Tinğaz, bu yol sayesinde İzmir limanlarının öneminin ve iş yoğunluğunu artıracağının altını çizdi. Ek olarak, Türkiye’ye çok fazla yatırım geldiğini ve proje taşımacılığının öneminin artacağını ifade eden Tinğaz, deniz nakliye alanında da aynı şekilde artış beklediklerini sözlerine ekledi.
"Lojistikte Gençlik, Teknoloji ve Güvenlik Vizyonları" adlı oturumun moderatörlüğü The Chartered Institute of Logistics and Transport (CILT) Türkiye Üyesi, Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ayşegül Ketenci tarafından gerçekleştirildi. Oturuma CILT Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ezgi Yurdakul, CILT Türkiye Üyesi Lojistik ve Tedarik Zinciri Danışmanı İhsan Küllük, CILT Türkiye Üyesi G4S Türkiye Ceo’su Kağan Gümüş, konuşmacı olarak katıldı.
Dr. Ayşegül Ketenci, lojistik sektörünün küresel olarak teknolojiyle bağlantısı ve bu konuda gençlerin sektöre kattığı yenilikler ile Logistech Fuarı'nın tüm bu gelişmelere olan etkisine dikkat çekti. Ketenci, “Bu yıl 2.'si düzenlenen Logistech Fuarı'nın ne kadar büyüdüğünü geliştiğini görebiliyorum. Bugün burada gençlik, yeni jenerasyondan ve onların en fazla ilgisini çeken yeni nesil teknoloji ve bu teknolojinin lojistik sektörüne olan etkilerinden, tedarik zincirinden ve entegre güvenlik sistemlerinden söz edeceğiz" dedi.
Avukat Ezgi Yurdakul, CILT hakkında "1919 yılında kurulan CILT, lojistik ve taşımacılık sektöründe dünyanın en önde gelen, 104 yıllık bir geçmişe ve global bir vizyona sahip sürdürülebilir bir kuruluş. Dünyanın 40 ülkesinde 40 bin üyesi olan bu sivil toplum kuruluşunun amacı; lojistik ve taşımacılık şirketlerinin geleceğini şekillendirmek, desteklemek ve yeni bir vizyon kazandırmak. CILT Türkiye Şubesi, Türkiye genelinde mevcut toplam 135 yabancı sivil toplum kuruluşu arasında şube statüsü alabilen 19 kuruluştan birisi oldu" diye konuştu.
Tedarik Zinciri Danışmanı İhsan Küllük, günümüzde, lojistikte teknoloji neden bu kadar önemli, teknoloji, inovasyon, otomasyon ve sürdürülebilirlik neden bu kadar önemli sorularının cevaplarını anlatacağını söyledi. Küllük, "Lojistik sektörü 1910 yıllarından, 2000’li yıllara kadar yavaş yavaş hatta aynı eğride gelişmiştir. Ancak son 10 yılda tüm sektörlerde kullanılan ve lojistik sektöründe de sürekli ve yaygınlaşarak kullanılan en önemli araçlar, ülkemizde de yaygınlaşmaya başladı. Bulut teknolojisi, büyük veri, arttırılmış gerçeklik, robotik sistemler, simülasyon, siber güvenlik, nesnelerin interneti gibi. Yani 90 yıldaki tüm gelişmeler son 10 yılda teknolojinin gelişmesiyle sektöre büyük ivme kazandırdı. Burada amaç, kar elde etmek, ancak kar elde ederken uygun iş gücünü doğru yerde, doğru zamanda kullanmak ve az girdi ile çok verim almak, hacmi küçültüp hızı arttırmak. Pandemi ile birlikte özellikle işin hacmi, taşıma sistemleri, hız gibi pek çok faktör taşımacılık ve lojistik sektörünün yeniden şekillenmesine neden oldu" diye konuştu.
G4S Türkiye CEO’su Kağan Gümüş, lojistikte entegre güvenlik sistemleri ve şirketlerinin faaliyetleri hakkında bilgi vererek, ‘Lojistik sektörü hızla büyüyor ve gelişiyor. Bununla birlikte sorunlar ve riskler de büyüyor. Biz de geçmiş tecrübeler ve elimizdeki çözümlerle tam da bu konuda odak noktası oluyoruz" dedi.