Analiz

Taşımalar arttı, Taşıyanlar azaldı

2017 yılının ilk yarısında 606 bin 473 adet ihracat, 220 bin adet ithalat taşıması gerçekleştirildi. İhracatta bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8, ithalatta da yüzde 15 artış yaşandı. TAİD verilerine göre kamyon ve çekici satışlarında düşüş yüzde 16 oranında yaşanırken, TREDER verilerine göre treyler sektöründeki düşüş yüzde 50 oranında kaydedildi. Böylece 2016 yılını bir önceki yılara göre düşüş ile kapatan ağır vasıta pazarı, 2017 yılının ilk yarısında da artış sağlayamadı. Otomotiv sektörünün toplam ihracatı ise yüzde 22’lik artış ile 14,5 milyar seviyesine ulaştı. Bu rakamın 4,7 milyar doları tedarik sanayisinden geldi. 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artış ile toplam 727 bin 997 adet taşıt aracı üretildi, otomobil üretimi ise yüzde 41 artarak 506 bin 747 adet düzeyinde gerçekleşti.

İlk altı ayda taşımalar arttı Ocak Haziran döneminde 606 bin 473 adet ihracat, 220 bin adet ithalat taşıması gerçekleştirildi. İhracatta bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8, ithalatta da yüzde 15 artış yaşandı. Geçen yıl Ocak-Haziran toplamına bakıldığında 2016 yılında 559 bin 149 adet olan ihracat taşımaları 2017 Ocak-Haziran döneminde 606 bin 473 adet ile yüzde 8 büyüme sağlandı. Komşu ülkeler özelinde bakıldığında ise yüzde 11 büyüme sağlandığı görülüyor. İhracat taşımalarında en büyük paya sahip olan ve yüzde 15 büyüme sağlanan Irak dışarıda tutulduğunda ihracat taşımalarında yüzde 5 büyüme olduğu görülüyor. Haziran 2017 döneminde de bir önceki aylarda yaşanan büyüme eğiliminin artarak devam ediyor. Bölgesel olarak bakıldığında ise; ilk 6 ay toplamında yüzde 15 büyüme ile en ciddi artışının olduğu bölge Ortadoğu olmaya devam etti. İran yüzde 22 büyüme ile ihracat taşımalarımızın en çok arttığı ülkeler arasında yer almaya devam etti. Avrupa’ya yapılan ihracat taşımalarında ise yüzde 2 artış eğilimi devam ediyor. Doğu Avrupa’ya olan taşımalar daha istikrarlı görünmekle beraber, Güney Avrupa ülkelerinde de artış eğilimleri görülüyor. Özellikle İspanya’ya yüzde 16 oranındaki artış dikkat çekiyor. BDT ve Orta Asya ülkelerine bakıldığında; önceki dönemlerde Rusya’nın BDT bölgesine olumlu bir etki yaratacağı öngörülmüş olmasına rağmen henüz bölgesel olarak bir artış eğrisine geçilemedi. Bu duruma en büyük etken Gürcistan taşımalarında yaşanan yüzde 11 oranındaki ciddi düşüş. Beyaz Rusya belgelerinin tükenmesinin de bir sonraki dönemlerde artış eğilimine olumsuz etkiler yaratacağı düşünülüyor. Diğer tarafından olumlu bir gelişme olarak Rusya sorununun çözülmesi ile birlikte Türki Cumhuriyetlere olan taşımaların gittikçe artışa geçti gözlemleniyor. İhracat Taşıma pazarında Ocak-Haziran 2017 döneminde yüzde 79 Türk, yüzde 21 Yabancı oranı gerçekleşti. Bir önceki aya göre yüzde 80 olan Türk payı yüzde 79’a düştü. Yabancı araçlar toplamda yüzde 3 artış sağladı. Türk araçlarının artış seyrinin yabancı araçların değişimine göre daha fazla olduğu düşünüldüğünde ilerleyen dönemlerde Türk araçların paylarının tekrar artacağı yorumlanabilir. İthalat taşımalarında 1. Almanya 2. Irak İthalat taşımalarında geçen yıla göre Ocak-Haziran 2017 döneminde Türk araçları yüzde 15 artış ile 221 bin civarında ithalat taşıması gerçekleşti. Avrupa ülkelerinden yapılan ithalat taşımalarında geçen ay olduğu gibi Ocak-Mayıs döneminde de yüzde 3’lük artış devam ediyor. İthalat pazarında yüzde 67 Türk, yüzde 33 yabancı payı ile taşımaların gerçekleştirildiği görülüyor. BDT ve Orta Asya ülkelerinden ithalat taşımalarındaki artış yüzde 7 olarak görülüyor. Ortadoğu ülkelerinden Nisan ayında yüzde 33 artış sağlandı. Bu oran Mart ayında yüzde 52’e kadar yükseldi ve Mayıs ayında daha da artarak yüzde 73 oranına yükselmişti, Ocak-Haziran 2017 döneminde ise daha da artarak yüzde 94 olarak gerçekleşti. Bu bölgeden yapılan ithalatta en büyük pay yüzde 156 artış ile Irak’a ait. Geçen yıl ilk 6 ayda Irak’tan yaklaşık 16 bin olan ithalat taşımaları 2017 yılında 41 bin civarına yükseldi. TUİK verilerine göre ise 2016 ilk 5 aylık toplamında Irak’tan gerçekleştirilen ithalat değeri 268 milyar 271 milyon dolar iken, 2017 aynı döneminde bu rakam 634 milyar 651 milyon 403 bin dolar olarak gerçekleşti. Değer bazında yüzde 137 oranındaki artış taşımacılık oranıyla paralel artışların olduğunun kanıtıdır. Türk araçlarının en çok yükleme yaptığı ülkelere baktığımızda Irak’ın Almanya’nın ardından 2. sırada yer aldığı ve önceki yıllara göre üst sıralara çıktığı görülüyor. Önümüzdeki dönemlerde Irak’ın bölgede istikrarın giderek sağlanması ile birlikte, hem ihracat, hem de ithalat yönünde Türk taşımacılarının en önemli güzergahı ülkesi olacağı öngörülüyor. Bununla beraber; ithalat taşımalarda Türk araçlarının İran’dan Türkiye’ye yaptığı taşımaların yüzde 26 oranında düşmesi dikkat çekiyor. Yabancı araçların ise İran’dan Türkiye’ye yaptıkları taşımalar yüzde 6 oranında arttı. Yabancı araçlar Türkiye’ye yaptıkları taşımalarda toplamda ise yüzde 2 artış sağladı. Türkiye’nin dış ticaret karnesi TUİK verilerine göre ilk 5 ayda Türkiye’nin ihracatı bir önceki döneme göre yüzde 10 artış göstererek 64 milyar dolar civarında gerçekleşti. İthalat ise yüzde 11 artış ile yaklaşık 90 milyar dolar civarında. Ülkemizin yaklaşık 25 milyar dolar civarında dış ticaret açığı buluyor. Ülkemizin Dış Ticaretinin yüzde 42’si ihracat, yüzde 58’i ise ithalata dayalı.

Ağır vasıta ağır yaralı 2016 yılını bir önceki yıla göre düşüş ile kapatan ağır vasıta pazarı, 2017 yılının ilk yarısında da artış sağlayamadı. Referandum sonrası pazar toparlanma sinyali verse de umutlar yılın ikinci yarısına kaldı. TAİD verilerine göre kamyon ve çekici satışlarında düşüş yüzde 16 oranında yaşanırken, TREDER verilerine göre treyler sektöründeki düşüş yüzde 50 oranında kaydedildi. TAİD verilerine göre kamyon-çekici satışları yılın ilk altı ayında 8 bin 810 adet olarak gerçekleşti. Bir önceki yıl 10 bin 458 adet satışın olduğu pazar böylece yüzde 16 oranında bir düşüş kaydetti. Bu düşüşte asıl etkili olan çekici satışlarındaki düşüş oldu. 2017 yılında 2 bin 216 adet çekici satışı gerçekleşirken geçen yıl bu adet 5 bin 618 adet adet olmuştu. Yüzde 60 oranındaki bu düşüşün arkasında Suriye ve Rusya krizinin etkisi büyük. Euro 6 geçiş sürecinin devam etmesi, dövizdeki artış çekici satışlarını tarihin en dip noktasına çekti. Buna karşın kamyon satışları 5 bin 964 adet ile bir önceki döneme göre yüzde 23 oranında bir artış kaydetti. Bu artışın arasındaki en önemli etken 3. Havalimanı projesi, kentsel dönüşüm ve devam eden diğer altyapı projeleri. Kamyon çekici dengesizliği ortaya çıktı Son yıllarda çekici ve kamyon dağılımında kamyon yeniden toplam satışlardaki oranı büyük çoğunluğa ulaştı. Örneğin 2015 yılının ilk yarısında 10 bin 785 adet çekici satışı olurken, kamyonda bu adet 9252 olarak gerçekleşmişti. Sağlıklı bir pazar göstergesi olarak kamyon ve çekici satışların en azından yarı yarıya olması gerekiyor. Çekici satışları gelişmiş ülkelerde, kamyon ise gelişmekte olan ülkelerde öne çıkıyor. Treylerdeki düşüş devam ediyor Kamyon ve çekici pazarının bu düşüşüne treyler sektörü de eklendi. TREDER verilerine göre 2017 yılının ilk yarısında iç ve dış pazarlarda bir önceki yılın aynı dönemine yüzde 46 oranında 5 bin 62 treyler satışı gerçekleşti. İç pazarda bu düşüş yüzde 64 gibi yüksek oranda olurken, dış pazarlardaki düşüş de yüzde 50 oranında yaşandı. TÜİK rakamlarına göre Türkiye’nin treyler pazar 2016 yılında yüzde 31 düştü ve yılı 18 bin adetle kapattı. Türkiye treyler pazarının 2011 yılında 27 bin adetle pik yapmasının ardından bugüne kadar pazarda sürekli düşüş yaşanması dikkat çekiyor. Mayıs ve Haziran ayındaki toparlanma sinyali treyler üreticilerinin umutlarını yılın ikinci yarısı için canlı tuttu.

Otomotiv üretimi tarihi zirveyi gördü 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artış ile toplam 727 bin 997 adet taşıt aracı üretildi, otomobil üretimi ise yüzde 41 artarak 506 bin 747 adet düzeyinde gerçekleşti. OSD verilerine göre toplam üretim, Ocak-Mayıs dönemi üretimleri tarihsel gelişimi içinde sanayimizin en yüksek seviyesine ulaşmış oldu. 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam üretim yüzde 22, otomobil üretimi ise yüzde 41 oranında arttı. Bu dönemde, toplam üretim 728 bin adet, otomobil üretimi ise 507 bin adet düzeyinde gerçekleşti. 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde toplam pazar yüzde 9 oranında daralarak 325 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde otomobil pazarı ise yüzde 10 oranında daraldı ve 240 bin adet olarak gerçekleşti. Ticari araç grubunda, 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde üretim yüzde 6 ve hafif ticari araç grubunda yüzde 7 oranında azalırken, ağır ticari araç grubunda ise yüzde 12 seviyesinde arttı. Ağır ticarideki bu değişim baz etkisi kaynaklı olup 2015 yılı Ocak-Mayıs dönemine göre üretimde yüzde 37 azalma gerçekleşti. Aynı dönemde ticari araç pazarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 daraldı. Pazar, hafif ticari araç grubunda yüzde 3, ağır ticari araç grubunda ise yüzde 19 geriledi. 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 32 oranında artarken, otomobil ihracatı ise yüzde 54 oranında artış gösterdi. Bu dönemde, toplam ihracat 598 bin adet, otomobil ihracatı ise 425 bin adet düzeyinde gerçekleşti. 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, toplam otomotiv ihracatı Dolar bazında yüzde 23, Euro bazında yüzde 28 arttı. Bu dönemde toplam otomotiv ihracatı 12,004 Milyar $ olarak gerçekleşirken, otomobil ihracatı yüzde 77 artarak 5,069 Milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 84 artarak 4,717 Milyar euro seviyesine yükseldi.  Otobüs yüzde 33 kamyon yüzde 19 geriledi 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde; geçen yıla göre ağır ticari araç pazarı yüzde 19 oranında azalarak 7 bin 693 adet, kamyon pazarı yüzde 19 oranında azalarak 6 bin 559 adet, midibüs pazarı yüzde 9 oranında azalarak 731 adet ve otobüs pazarı ise yüzde 33 oranında azalarak 403 adet düzeyinde gerçekleşti. Son 10 yıllık ortalamalara göre 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde toplam pazar yüzde 16, otomobil pazarı yüzde 26 ve hafif ticari araç pazarı yüzde 2 oranlarında artarken, ağır ticari araç pazarı yüzde 44 oranında düşüş gösterdi.

Otomotiv ihracatı yüzde 22 arttı 2016-2017 yıllarının ilk yarısında, otomotiv sektörünün toplam ihracatı, yüzde 22’lik artış ile 14,5 milyar seviyesine ulaştı. Bu rakamın 4,7 milyar doları tedarik sanayisinden geldi. Yılın ilk yarısında toplam üretim, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 869 bin adede yükseldi. Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, yaptığı yazılı açıklamada Türk Otomotiv Sektörünün geçen bir yılını değerlendirdi. Türk Tedarik Sanayi ve Otomotiv Sektörünün paydaşlarının beklentilerini karşılama noktasında istikrarlı ilerleyişini koruduğunu söyleyen Alper Kanca, “Bilindiği gibi geçen yıl bu dönemlerde, ülkemiz zor bir sınavdan geçti ve demokrasiye inanan Türk Halkının, siyasi iradenin ve güvenlik güçlerimizin kararlı duruşu sayesinde bu zorlu dönemi atlattık. Ülkemiz, ekonomik olarak istikrarlı bir yapı içerisinde yoluna devam etmektedir. Geçen bir yılda Türk Otomotiv Ana Sanayii ve Tedarik Sanayii de küresel müşterilerine verdiği tüm sözleri, kesintiye uğramaksızın yerine getirerek güven tazeledi” diye konuştu. TAYSAD Başkanı Alper Kanca, “Hem genel ekonomik rakamlar, hem de otomotiv sektörünün rakamları incelendiğinde son 1 yıl içerisinde ekonomimizde iyi yönde gelişmeler yaşandığını görebiliriz. Tüm sektör temsilcileri, ekonominin devamlılığını sağlamak; rekabetçiliğini korumak ve verimliliğini arttırmak için canla başla çalışmalarını sürdürüyor” dedi. Otomotiv sektör ihracatı ilk yarıda yüzde 22 arttı Başkan Alper Kanca, “Türkiye’nin yılın ilk çeyreğinde yüzde 5 büyüdüğünü görüyoruz. Bunun yanı sıra Türk otomotiv sanayinin küresel otomotiv sektörünün önemli üretim merkezlerinden biri. 180 ülkeye ihracat yapan sektörümüzün ihracatının yüzde 78’i AB ülkelerine yönelik. 2016-2017 yıllarının ilk yarısında, otomotiv sektörünün toplam ihracatı, yüzde 22’lik artış ile 14,5 milyar seviyesine ulaştı. Bu rakamın 4,7 milyar doları tedarik sanayimizin payı oldu. Yılın ilk yarısında toplam üretimimiz, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 869 bin adede yükseldi. Bu başarının yılsonuna yansımasının ise, 1 milyon 650 bin adedin üzerinde araç üretimi, 1 milyon 350 bin adedin üzerinde araç ihracatı ve 27 milyar doları aşan ihracat rakamı şeklinde olmasını hedefliyoruz” diye konuştu. Yurtdışı temaslarımız ve işbirliklerimiz hız kesmeden devam ediyor Sektöre yönelik gelişmeleri de aktaran Kanca, “Sektörümüzde herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığı gibi, tüm iş süreçlerimiz normal düzeninde sürmektedir. Yurtdışı temaslarımız ve işbirliklerimiz de hız kesmeden devam ediyor. Bundan sonraki süreçte otomotiv tedarik sanayinin temsilcileri olarak, sanayimizi ve ekonomimizi güçlendirmek için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

İlk yarıyı yüzde 25,8 büyüme ile kapatan Turkish Cargo, 2017’de bir milyon ton taşıma yapacak 2016 yılı sonunda 894 bin ton taşıma seviyesini yakalayan Turkish Cargo, 2017’de taşıma miktarını bir milyon tonun üzerine çıkarmayı ve hızlı büyüme oranlarıyla birlikte pazar payını artırmayı hedefliyor. Turkish Cargo Başkanı Şeref Kazancı, dünyanın ilk beş büyük kargo taşıyıcısından biri olma hedeflerine doğru hızlı bir şekilde ilerlediklerini vurguladı. İlk altı ay itibariyle başarılı bir grafik çizdiklerini ifade eden Turkish Cargo Başkanı Şeref Kazancı, Ocak-Haziran döneminde büyümenin yüzde 25,8 olarak gerçekleştiğini kaydetti. “Global ticaretteki olumlu gelişmeler ve artan kargo taşıma kapasitemize bağlı olarak büyüme hızımız planlarımız çerçevesinde gerçekleşiyor. Bu planlı ve istikrarlı büyüme 2018’de yeni havalimanına taşınıncaya kadar artarak devam edecek” diyen Kazancı, Yeni Havalimanıyla birlikte ortaya çıkacak yeni fırsatlar ve sunacakları yeni imkânlarla dünyanın ilk beş büyük kargo taşıyıcısından biri olma hedeflerine doğru hızlı bir şekilde ilerlediklerini vurguladı. Kazancı, yatırımların da bu büyüme hızına ayak uyduracak şekilde devam ettirdiklerini belirterek, açıklamalarına şöyle devam etti. “Kiraladığımız ikinci Boeing 747 kargo uçağı Haziran ayı sonunda tarifeli seferlere başlamıştır. Aynı zamanda yıl sonunda iki yeni Boeing 777 F kargo uçağı da filomuza eklenecek; sadece tonaj kapasitemiz değil, daha uzak noktalara doğrudan ulaşmaya yönelik kapasitemiz de artacaktır.” Küresel büyüme devam edecek Şeref Kazancı, Turkish Cargo olarak müşterilerine sundukları hizmetin standartlarını da her geçen gün arttırdıklarını ifade ederek, ürün altyapısını güçlendirdiklerini, sistemlerde daha hızlı ve hatasız süreçler için güncellemeler yaptıklarını, kaynakları ihtiyaca göre zenginleştirdiklerini söyledi. Küresel ekonominin pozitif büyüme eğiliminin 2017 yılının ikinci yarısında ve 2018’de devam edeceğini öngördüklerini belirten Kazancı, planları ve hazırlıkları bu yönde yaptıklarına dikkat çekti. Kazancı, alacakları aksiyonlarla ilgili olarak şunları söyledi: “Küresel ticaretin yükselen trendleri, yeni gelen uçaklarımızla sağlayacağımız ek kapasite ve tarifeye eklenen yeni hat ve frekans artışlarıyla 2017 yılı ikinci yarısında, ilk yarısındaki yüksek başarıyı sürdüreceğimize inanıyoruz. Beklentilerimiz yüksek; ancak gerçekçi. Dünya genelindeki ekiplerimizle küresel ticareti yerinde ve yakından takip ediyor; hızlı ve tutarlı aksiyonlar almak üzere çalışıyoruz. Bu veriler sürekli analiz ediliyor ve önümüze ışık tutuyor.” Sürekli gelişim faaliyetleri içinde olduklarını kaydeden Kazancı, “Hem dünya çapında yerel servis kalitesini artırmaya, hem de tüm faaliyetlerin birleştiği merkezimizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Ticari ve operasyonel faaliyetlerimizi yalnızca çağa ayak uyduran değil, trendleri belirleyen ve yenilikçi bir yapıya kavuşturmak üzere kararlı bir şekilde projelerimizi yürütüyoruz. Organizasyonun her seviyesinde bu projeler biliniyor ve katkı sağlanıyor. Bu katkı tüm teşkilatı motive ediyor ve daha ileri gitme ihtiyacı ortaya koyuyor. Hem yönetim seviyesinde hem tüm seviyelerde çalışanlar seviyesinde yapılan katkıların gelişimi sürekli kılması hedefleniyor” şeklinde konuştu.

Mars Logistics Genel Müdürü Ali Tulgar: Yılsonu hedefimiz yüzde 12 büyümeyle yaklaşık 275 milyon Euro’luk ciroya ulaşmak 2016 yılı ülkemiz için oldukça zordu. Ekonomik zorlukların yanı sıra ülke olarak sınavdan geçtiğimiz bir yıldı. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen toparlanma sinyallerini aldık. 2017’nin başında, ülke genelinde ilk altı ay için ithalatın geçen sene gibi durgun bir seyirde devam edeceğini öngörmüştük. İhracatın ise artış trendinde olacağını ifade etmiştik. Nitekim gerek IMF gerek ülkemizdeki önemli kuruluşların ilk üç aylık verilerine göre Türkiye’de yüzde 5’lik bir büyüme gerçekleşti. İhracatta da yüzde 10’luk büyüme yaşandı. Türkiye büyüdüğünde, ticaret akışı rahatlıkla devam ettiğinde lojistik sektörü de bu durumdan olumlu olarak etkileniyor. Dış ticaret ve ülke ekonomimizdeki gelişmeler hedeflerimizi belirlememizde etkili oluyor. Biz de bu doğrultuda üçüncü çeyrekte tamamlamayı planladığımız Hadımköy’deki 70 bin metrekarelik yeni Lojistik Merkezine 30 milyon Euro yatırım gerçekleştirdik. Yıl boyunca filomuza toplam 20 milyon euroluk yatırım yapacağız. Diğer yandan İzmir’deki Ege Bölge Müdürlüğü üzerinden hizmet verdiğimiz Denizli’de yeni bir şube açtık. Mars Logistics olarak bundan böyle Denizli’deki müşterilerimize yerinden daha da hızlı ve ayrıcalıklı hizmet sunacağız. İkinci yarıyıl içinde görüşlerimiz iyimser. İhracat pozitif yönde gidiyor. Son çeyrekte ihracatın beklentilerin üzerinde olmasını öngörüyoruz. Mars olarak biz de ihracat-ithalat dengelerini düzenli bir şekilde sürdürüyoruz. Yılsonu hedefimiz yüzde 12 büyümeyle yaklaşık 275 milyon Euro’luk ciroya ulaşmak olacak. Tüm çalışmalarımız bu yönde hız kazanmış durumda. Önceki sorunuzda bahsettiğim gibi Hadımköy’deki 70 bin metrekarelik yeni Lojistik Merkezimiz ikinci yarıda açılacak. Aynı zamanda çok önemsediğimiz önemli bir nokta olan İskenderun’da da bir şubemizi faaliyete geçireceğiz.

Alternative Taşımacılık Genel Müdürü Hakan Yılmaz: Yıllık 100 milyon Euro ciro barajını aşacağız Alternative Taşımacılık olarak yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz. 100 milyon Euro’yu aşan gemi yatırımlarımızla özmal filomuzu genişletiyoruz. Aynı zamanda frekansımızı daha da artırarak nakliyecilerimize Avrupa’da yeni kapılar açıyoruz. Haydarpaşa, Lavrion, Trieste, Sete ve Alsancak limanlarında verdiğimiz hizmet kalitesiyle fark yaratıyoruz. Ro-Ro seferlerimiz ile müşterilerimizin rekabet gücünü artırırken, yaptığımız yatırımlarla her geçen gün hizmet kalitemizi yükselterek daha verimli, kaliteli, sürdürülebilir çözümler sunuyoruz. Bu anlayışla, son teknolojiye sahip gemilerimizle filomuzu güçlendirmeye devam ediyoruz. 2017’nin ilk altı ayında planan doğrultuda sefer sayılarımızı ve taşıma adetlerimizi gerçekleştirdik. Yaklaşık 60 bin ünite taşımış olduk. Hem yeni müşteriler kazandık hem de mevcut müşteri penetrasyonlarını artırdık. Yılın ikinci yarısında sefer sayımızı daha fazla artıracak ve daha fazla araç taşımış olacağız. Ayrıca yeni bir hizmet olarak 4 Temmuz iitibarıylaTrieste-Wels blok trenini devreye aldık. Yıllık bazda 10 binden fazla aracı bu modelle sorunsuz taşımış olacağız. MELEQ gemimizi yılın ikinci yarısında devreye aldık, bu sayede 130 bin civarında tek yön ünite taşımış olacağız. Bu da yaklaşık yıllık bazda yüzde 20 civarında büyümeye denk geliyor. Bu rakamlar önümüzde duran yıllık 100 milyon Euro ciro barajını aşmamızı sağlayacak. Ro-Ro pazarının hala büyüyebilecek kapasiteye sahip olduğu gerçeğinden yola çıkarak artan talepleri karşılayabilmek için yatırımlarımızı sürdüreceğiz. MELEQ’in ardından şu an kiralık olan FADIQ’in yerine gelecek yeni Ro-Ro’yu 2018 yılbaşında filomuza katacağız. Ayrıca pazarın rekabetçi ve sürdürülebilir gelişmesi için ihtiyaca göre gerekli tüm yatırımları yapmaktan çekinmeyeceğiz. İnşaatını yüzde 98 oranında tamamlamış olduğumuz Yalova Ro-Ro terminali de bu yılın ikinci yarısında kullanıma açılmış olacak. Yeni terminalimiz hizmet kalitemizi artıracağı gibi Ro-Ro pazarına yeni bakış açıları kazandıracak.

Omsan Lojistik Genel Müdürü Doç. Dr. M. Hakan Keskin: Omsan, hedefleri doğrultusunda yılın ilk 6 aylık dönemini başarıyla kapattı Türk ekonomisinde son dönemde yaşanan dalgalanmalar ve komşu ülkelerdeki siyasi belirsizlikler, lojistik sektörünü olumsuz yönde etkiledi. Bu olumsuzluklardan dolayı taşıma yapılan yük miktarında bir azalma söz konusuyken, gidiş-dönüş yük dengesinde de bozulmalar yaşandı. Lojistik sektörünün lokomotifi olmak için Omsan olarak çalışmalarımızı sürdürürken, yaşanan bu zorluklar hedeflerimizi değiştirmiyor. Sürdürülebilir büyümeyi esas alırken, pek çok alanda çeşitli projelerimizi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Yüzde 100 Türk sermayesine sahip bir lojistik firması olarak Omsan, kendi sektöründe hizmet kalitesi ve çeşitliliğinden taviz vermeden yenilikçi bir bakış açısıyla her zaman en ileri noktayı hedefliyor. Omsan, 2016 yılında kontrollü büyüme hedeflerini gerçekleştirerek, yılı 741 milyon TL ciro ile tamamladı. Bununla birlikte Omsan, 2016 yılında Fortune 500 Türkiye sıralamasında 14 basamak birden yükselerek 235. sıraya yerleşti. 2017 yılına büyük bir dinamizm ile başlayan Omsan, hedefleri doğrultusunda yılın ilk 6 aylık dönemini başarıyla kapattı. Tamamen ulusal bir firma olan Omsan’ın amacı lojistik kavramının kapsamına giren tüm hizmetleri entegre, sürdürülebilir, kalite ve çevre standartlarına uygun bir şekilde sunmak, yenilikçi bir bakış açısıyla sektörün lokomotif şirketi haline gelmek. Omsan, 2017 yılında hizmet çeşitliliğini artırmak amacıyla proje taşımacılığı, gıda ve soğuk zincir taşımacılığını hayata geçirdi. ‘Geri Dönüşüm Lojistiği’ kapsamında; atık petrol ürünlerinin ve madeni yağların toplanması, taşınması, depolanması ve bertarafı için Petrol Sanayi Derneği (PETDER) tarafından 2004 yılında başlatılan ‘Atık Yağların Yönetimi’ projesine, 2006 yılından itibaren nakliyeden sorumlu iş ortağı olarak verilen destek devam ediyor. Türkiye’de satılan her 3 araçtan birini taşıyan Omsan, otomobil ve hafif ticari araç pazarının içinde bulunduğu bu koşullardan etkilenmemek için yurtiçinde müşteri portföyünü geliştirirken, yurtdışında ise yapılanmasını güçlendirerek alternatif multimodal taşıma şekilleri geliştiriyor. Omsan, yılın ilk yarısında, denizyolu ve demiryolu taşımacılığında ticaret hacmini artırarak geçen yıla oranla önemli gelişmeler kaydetti.

Fiat, 2017’de büyüme hedefliyor 100 yılı aşkın süredir ticari araç pazarına sunduğu ürünlerle kullanıcılarının ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayan Fiat, Türkiye’deki hafif ticari araç bayi teşkilatlanmasını ‘Fiat Professional’ markası altında yeniden yapılandırmaya başladı. Temmuz ayından itibaren devreye alınmaya başlanan ‘Fiat Professional’ ile bayilerinin servis yapılanmasını, saha ve satış ekiplerinden, dış cephesine ve markanın internet sitesine kadar uzanan yelpazede binek araç sınıfından ayrıştıran Fiat, böylelikle hafif ticari araç kullanıcılarına daha da profesyonel hizmet vermeyi hedefliyor. 100 yılı aşkın süredir ticari araç sınıfında sunduğu ürünlerle kullanıcılarına kazandırmaya devam eden Fiat, Türkiye’deki hafif ticari araç bayi teşkilatlanmasını güçlendirecek bir adım attı. Temmuz ayından itibaren ‘Fiat Professional’ markasını devreye alarak bayilerinin yapılanmasını, satış ekiplerinden, dış cephesine, markanın internet sitesine kadar uzanan yelpazede binek araç sınıfından ayrıştırmak için düğmeye bastı. Güçlü bir marka olabilmenin müşteri odağı ve her sınıfa hitap eden güçlü bayi yapılanmasından geçtiğini belirten Fiat İş Birimi Direktörü Altan Aytaç, “Ducato’dan 124 Spider’a kadar uzanan geniş ürün gamımızda her ürünün kendi pazarı ve kendi müşteri profiline daha çok odaklanabilmek için, özellikle binek ve ticari araç ayrışmasını hedefledik. Bu noktada, Fiat Professional markasını devreye alma konusunda çalışmalarımız başladı. Fiat Professional 2007’den itibaren globalde kullanılıyor. Biz de Türkiye’de bayi ağımızın dış cephesinden, markamızın web sitesine kadar uzanan bir dönüşüm sürecine bir süre önce başladık. Temmuz ayı itibari ile bayilerimizin dış sinyalizasyonları bitmiş olacak; web sitemiz de otomobil ve hafif ticari olarak ayrışarak alanlarına odaklı bir şekilde yeniden yapılandırılıyor. Yeni yapılanmanın 2017 yılında bize getireceği sinerji ile hafif ticari araç pazarında daha da büyümeyi hedefliyoruz. Genişleyen ürün gamımız ve güçlü bayi teşkilatımız ile Türkiye otomotiv pazarının öncülerinden olmayı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. “Ticaride Yıl Sonu Hedefi Yüzde 10 Artış” İlk beş ayda Fiat Professional tarafında toplam satış adetlerinin 38 bini bulduğunu belirten Aytaç, 2017 yılının planladıkları gibi seyreden bir yıl olduğunu vurguladı. Doblò ve Fiorino’nun yüzde 40’lık pazar payıyla sınıflarının liderliğini sürdürdüğünü ifade eden Fiat İş Birimi Direktörü Altan Aytaç, “Ducato da sınıfında en çok tercih edilen modellerden biri. Fullback’i geçen senenin ikinci yarısında devreye almıştık; bu sene de satış performansını artırmaya devam ediyor. Şu anda iki ürünün aldığı pazar payı yüzde 9’un üzerinde. Tüm hafif ticari araç modellerimiz toplamında da Nisan ayı trafik kayıtları bizim bugün 22 ilde hafif ticari araç pazarında lider olduğumuzu gösteriyor. Bu yılsonunda 900 bin adetlik toplam pazar beklentimiz mevcut. Ticari araçlarda geçen seneye yakın bir pazar bekliyoruz. Pazarın 230 bin adete yakınının hafif ticari araçlardan oluşacağı görüşündeyiz. Fiat markası olarak ise geçen sene 54 bin adet hafif ticari araç satışı gerçekleştirmiştik. Bu yıl yüzde 10 artışla 60 bin adetlere ulaşmayı planlıyoruz. Tüm modellerimizde daha fazla müşteri odaklı daha iyi bir hizmet sunarak ticari araçlardaki varlığımızı güçlendirmeye devam edeceğiz.” dedi. Müşterileriyle ‘10 Numara’ Bağ Kuruyor Fiat’ın güçlü ürün gamını müşterilerine sunmanın yanında müşteri odağı ve müşterilerle kurulan ilişkinin önemine dikkat çeken Altan Aytaç, 2014 yılında hayata geçen ‘10 Numara Fiat’ programının söz konusu ilişkileri güçlendiren önemli bir örnek olduğunu söyledi. “10 Numara Fiat” programı bizim müşterilerimizle bir araya geldiğimiz, onların sorunlarını dinlediğimiz ve çözüm ürettiğimiz bir programı kapsıyor” diyen Aytaç sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Program kapsamında sadece iş ile ilgili değil, sosyal faaliyetlerle de müşterilerimizle bir arada oluyoruz. Bu anlamda, sadece ürünlerimizle değil, müşterilerimizi destekleyen hizmetlerle de sürekli yanlarında olmaya çalışıyoruz. Güçlü satış sonrası hizmeti güçlü bir markanın en büyük destekleyicisidir. Sunduğumuz hizmetler arasında “Süper Yedekler” olarak isimlendirdiğimiz ücretsiz yedek araç hizmetimiz de yer alıyor. “Yol Yardım İzleme” hizmetimizle acil yol yardım aracının ne zaman geleceği bilgisini verebilirken “Servis Araç Durum İzleme” dijital çözümümüzle de servis sürecinde araçlarının durumunu takip edebilmelerini sağlayan dijital çözümlerle müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırıyoruz” diye konuştu.

Sertrans Logistics CEO’su Nilgün Keleş: Sertrans dünya markası olma yolunda 2017 yılına güzel bir başlangıç yaptık. İlk olarak online perakende sektörünün hızla büyümesini fırsata çevirerek yıllık online ürün kapasitemizi 70 milyona çıkardık. E-ticaret konusunda yatırımlarımıza 2012 yılında, çok yüksek teknolojilerle donattığımız 30 bin metrekareye yakın bir alanla başlamıştık. 2017 itibariyle bu alanımızı 50 bin metrekareye çıkardık. Sertrans olarak biz, online perakende sektöründeki bu gelişmeyi ilk fark eden ve bu alandaki yatırımlara yıllar önce başlayan lojistik firmalarının en başında geliyoruz. Dünya devi markalara hizmet veriyoruz. Aynı zamanda hizmet kalitemizi yükseltecek ve geleceğe bizi hazırlayacak çalışmalarımız sürüyor. Yılın ilk 6 ayında Ar-Ge merkezimizin başvurusunu tamamladık ve onay aldık. Sertrans Logistics olarak Ar-Ge merkezimiz sayesinde geleceğin lojistik sektörüne imzamızı atmak istiyoruz. Ar-Ge merkezimizde dijitalizasyon, bulut teknolojileri üzerinden satılabilir yeni ürünlerin yaratılması ve yeni teknolojilerin lojistiğe adaptasyonu gibi sektörümüze öncülük edecek önemli çalışmalar yapacağız. Diğer yandan yatırımlarımız sürüyor. Hadımköy’de 30 bin metrekarelik alana sahip yeni depomuzu inşa etmeye başladık. Yeni depo yatırımımızla 200 kişiye daha istihdam sağlayacağız. Depomuz; başta perakende, kozmetik sektörleri ve e-lojistik alanında katma değerli hizmetler sunacak. Bu yıl araç filomuzu büyütüyoruz. Haziran ayında 20 adet Renault Trucks 7 460 çekiciyi de filomuza katarak Renault Trucks araç sayımızı 90 çekiciye yükselttik. Yeni teslim aldığımız araçlarla birlikte Euro 6 standardına geçiş yaptık.Uluslararası standartlarda gerçekleştirdiğimiz çalışmalar çeşitli ödüller almamızı sağlıyor. Kariyer.net’in 16 yıldır başarılı insan kaynakları uygulamaları gerçekleştiren firmaları ödüllendirdiği törende 2016 yılında “gelen iş başvurularını en yüksek oranda ve en kısa sürede yanıtlayan” firma olarak “İnsana Saygı Ödülü”ne layık görüldük. Nisan ayında gerçekleşen 2. Ekonomi ve Lojistik Zirvesi kapsamında lojistik sektörünün en başarılı firmalarını belirlemek üzere gerçekleştirilen ve halkın oylarıyla belirlenen “Yılın Lojistik Şirketi” ödülüne layık görüldük. İkinci yarıyılda neler bekleniyor? E-lojistik hizmetlerimizde kaliteyi yükseltmek ve geleceğin akıllı lojistik dönemine kendimizi hazırlamak için çalışıyoruz. Türkiye’nin geleceğinden ve 2017’nin ikinci yarısından umutluyuz. Ekonomideki büyüme trendi devam edecektir. Büyümenin olmazsa olmazı ise yüksek teknolojik imkanlara ve know how’a sahip milli bir lojistik altyapısıdır. Bu bakış açısıyla Sertrans Logistics’i dünya markası yapma yolunda Turquality çalışmalarımız sürüyor. Sertrans Logistics olarak, 28 yıldır bizi öne çıkaran en büyük özelliğimiz sektörleri ve ihtiyaçlarını çok iyi analiz ederek, her sektöre özel geniş yelpazede katma değerli lojistik çözümler sunma yeteneğimizdir. 2017 yılında bu hizmet yelpazemizi daha da genişleterek müşterilerimizin hayatını daha da kolaylaştırmak önceliklerimizin başında geliyor. Onay süreci tamamlanarak hizmete giren Hadımköy Tesisleri’ndeki Ar-Ge merkezimizde ilk etapta 25 uzman görev alacak. Bu rakamın 2018 sonuna kadar 40’a çıkmasını hedefliyoruz. Aynı zamanda 30 bin m2 alana sahip yeni depo yatırımımızla 200 kişiye daha istihdam sağlayacağız. Bir diğer konumuz ise tedarik zinciri yönetimindeki uzmanlığımızla A’dan Z’ye tam hizmet sunma prensibimizi, 2017’de daha çok sektörle daha geniş coğrafyalarda paylaşmak olacak. Yurt içi ve yurt dışındaki lokasyonlarımız, sahip olduğumuz yüksek kapasiteli depo ve antrepolarımız, ileri teknolojilerle donatılmış altyapımız, ekipman ve donanım gücümüz, güçlü filomuz ve tedarik zincirinin her aşamasındaki operasyonları başarıyla yürüten çok yetkin ve uzman bir kadromuz var. Tedarik zinciri yönetimindeki profesyonelliğimizi daha çok müşteriyle paylaşmak bu yıl için en büyük hedeflerimizden birisi olacak. Tüm bunların yanında araç filomuzu güçlendirerek büyütmeyi hedefliyoruz.