Bu lastik, Goodyear'ın dahili testlerinin yanı sıra geçerli tüm yasal testleri de geçti. Şirket, 2023 yılında %70'e kadar sürdürülebilir malzeme içeriğine sahip bir lastik üretmeyi ve pazara sunmayı planlıyor.
Goodyear’ın yeni tanıttığı prototip model, geleneksel malzemelerle üretilen lastiklere oranla daha düşük yuvarlanma direncine sahip. Böylece daha fazla tasarrufu sağlıyor ve karbon ayak izini önemli derecede azaltıyor.
Goodyear, Ocak 2022'de yaptığı duyurudan sonra tedarikçileriyle birlikte çalışarak 2023 yılında %70'e kadar sürdürülebilir malzemeden üretilen bir lastiği sınırlı sayıda piyasaya sürmeyi planlıyor.
Goodyear Küresel Operasyonlardan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Baş Teknoloji Sorumlusu Chris Helsel, konuya dair yaptığı açıklamada: "2030 yılına kadar sektördeki ilk yüzde 100 sürdürülebilir malzemeden üretilen lastiği sunma hedefimize doğru hızla ilerliyoruz. " dedi.
Helsel ayrıca; "Geçtiğimiz yıl bu hedefe ulaşma yolunda çok önemli bir yıl oldu. Yeni teknolojileri araştırdık, daha fazla iş birliği için fırsatlar belirledik ve ekibimizin azminden faydalanarak sadece yüzde 90 sürdürülebilir malzemeden oluşan lastik üretme kabiliyetimizi göstermekle kalmadık, aynı zamanda bu yıl yüde 70sürdürülebilir malzeme içeriğine sahip bir lastik de ürettik. Ekibimiz yenilikçiliğini ve daha iyi bir gelecek inşa etme konusundaki kararlılığını sergilemeye devam ediyor." şeklinde konuştu.
Yüzde 90 sürdürülebilir malzemeden üretilen prototip lastik, 12 farklı ana lastik bileşeni olmak üzere toplamda 17 bileşen içermektedir:
- Lastiklerin bileşimini güçlendirmek ve ömrünü uzatmak için kullanılan karbon siyahı, geleneksel olarak çeşitli petrol ürünlerinin yakılmasıyla elde edilmektedir. Goodyear'ın yüzde 90 sürdürülebilir malzemeden üretilen lastiğinde; metan, karbondioksit, bitki bazlı yağ ve ömrünü tamamlamış lastik piroliz yağı hammaddelerinden üretilen dört farklı karbon siyahı türü bulunmaktadır. Bu karbon siyahı teknolojileri karbon emisyonlarının azaltılmasını, döngüselliği ve biyo-bazlı karbonların kullanımını hedeflerken aynı zamanda performans da sağlamaktadır.
- Bu prototip lastikte soya fasulyesi yağı kullanılması, lastiğin kauçuk bileşiminin değişen sıcaklıklarda esnek kalmasına yardımcı olmaktadır. Soya fasulyesi yağı, Goodyear'ın petrol bazlı ürün kullanımını azaltmaya yardımcı olan biyo-bazlı bir kaynaktır. Soya proteininin neredeyse yüzde 100'ü gıda/hayvan yemi uygulamalarında kullanılırken, önemli miktarda yağ fazlası kalır ve endüstriyel uygulamalarda kullanılabilir.
- Silika, yol tutuşunu iyileştirmeye ve yakıt tüketimini azaltmaya yardımcı olmak için lastiklerde sıklıkla kullanılan bir bileşendir. Bu modelde de, işlenmiş pirincin bir yan ürünü olan ve genellikle çöpe atılan pirinç kabuğu atık kalıntısından (RHA silika) üretilen yüksek kaliteli bir silika içermektedir.
- Polyester, tüketim sonrası, polyesterin temel kimyasallara dönüştürülmesi ve lastik kordonlarında kullanılan teknik sınıf polyestere dönüştürülmesi yoluyla geri dönüştürülür.
- Reçineler, lastiğin çekiş performansını iyileştirmeye ve geliştirmeye yardımcı olmak için kullanılır. Bu modelde geleneksel petrol bazlı reçineler biyolojik olarak yenilenebilir çam ağacı reçineleri ile değiştirilmiştir.
- Damak teli ve çelik kordlar radyal lastiğin yapısında takviye sağlar. Goodyear’ın bu yeni lastiğinde, elektrik ark ocağı (EAF) prosesi kullanılarak üretilen yüksek geri dönüştürülmüş içeriğe sahip çelikten damak teli ve çelik kord kullanılmaktadır. EAF sürecinin kullanılması, çeliğin daha az enerji kullanımı ve daha yüksek geri dönüştürülmüş içerikle üretilmesini sağlar. EAF prosesi, yüksek fırın kullanılarak üretilen çeliğe kıyasla daha düşük sera gazı emisyonu potansiyeline sahiptir.
Sürdürülebilir malzemelere geçiş, Goodyear'ın mevcut ürün serilerinden bazılarında açıkça görülmektedir. Bugün, sekiz ürün grubu ve bazı yarış lastikleri soya fasulyesi yağı içeriyor. Buna ek olarak Goodyear, 2018'den bu yana ürün serilerinde RHA silika kullanımını iki kattan fazla artırdı. Goodyear, yüzde 70'e varan sürdürülebilir malzeme içeriğine sahip bir lastiğin piyasaya sürülmesiyle, daha iyi bir gelecek inşa etmek için pazar içi çözümlerle somut bir bağlılık gösteriyor.