Drive Future mottosuyla kapılarını açan IAA Ticari Araçlar fuarı, gelecekten adeta kesitler sundu. Ticari araç endüstrisinin kafasında mekatronik ve telematik bir gelecek var. Mekanik ve elektronik teknolojiyi barındıran robot teknolojisi Ticari Araçlarda daha fazla kullanılmaya başlandı. Çocuklarımız bugün ekranlarda izledikleri Transformers’ın gelecekte canlılarını görme fırsatı bulabilirler. Mercedes’in 2025 kamyonu buna çok güzel bir ipucu verdi. Otonom sürüş başta olmak üzere, sürücüsüz taşıtlar dahil birçok seçenek var önümüzde.
Telematik çözümler ise endüstrinin ruhuna işlemiş. Bilgi çağında herhangi bir sektörün bunun dışında kalması düşünülemezdi zaten. Mobil bir sektöre hizmet veren ticari araçlarda telematik teknolojiler, o kadar hızlı ilerliyor ki; lastiklerden akslara, şanzımandan süspansiyona kadar onlarca ekipman ölçüyor, hafızasına alıyor ve kullanıcısına bilgi aktarıyor. Sonuçlar çok ilgi çekici. Sürücü oturduğu yerden lastiğin basıncını kontrol ediyor, rampa yüksekliğini otomatik ayarlıyor. Dahası var. ZF’nin geliştirdiği teknoloji sayesinde Ipad’inizle 16.50 veya 25 metrelik TIR’a manevra yapabiliyorsunuz. Profesyonel olmasanız da dert etmeyin çünkü sıfır emisyon harcıyorsunuz.
Geleceğe sürüşte fikirlerin ve yeniliklerin sonu yok. THT adlı treyler kiralama firması treylerin üstüne koyduğu güneş panelleriyle elektrik üretiyor. Ayrıca akslarından da frenlemeyle elektrik elde ediyor. Bu enerjiyi treyleri soğutmakta kullanıyor. Bunlar akıllara gelmeyecek şeyler değil ama, bunları yapmak.. İşte asıl mesele bu.
Fuarda Mars, Ekol, Omsan ve Ulusoy gibi birçok firmanın filo yöneticileriyle karşılaştık. Gelişmeleri onlar da yakından takip ediyorlar. Filolar büyüdükçe yönetmek zorlaşıyor ama teknoloji sayesinde de kolaylaşıyor.
Ticari araç endüstrisinde Türkiye’nin çok önemli bir rolü var. Otobüs, hafif ticari, kamyon ve treylerde söz sahibiyiz. Fuara 100’ün üzerinde firmamız katıldı. Gurur duyduk. Endüstriye şu anda yön vermiyoruz, belki işçiliğini yapıyoruz ama gün gelecek onu da yapacak duruma geleceğiz.
Türkler var Türkçe yok
Türkiye, Almanya, Çin ve İtalya’nın ardından en çok katılım gösteren ülke oldu. Buna karşın firmaların basın bülteni ve bilgilendirme notlarında İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Bulgarca, Fince, İsveççe gibi onlarca dil yer alırken Türkçenin olmaması büyük bir eksiklikti. Demek ki Türklerin, İngilizcesi, Fransız veya Almanlardan dahi iyi olmalı ki ana dile ihtiyaç duyulmuyor diyerek bu eksikliği geçiştirdik . Diğer bir eleştirim de Türkiye’de üretim yapan ve yüzde yüzü Türk olan firmalarımıza. Eğer sizler Türkçeyi kullanmazsanız başkalarının da kullanmalarını beklemeyin. Dilin de bir ekonomisi var ve sanılandan çok daha büyük anlamlar taşıyor.
- - - - -