C.I.L.T. Türkiye Next Generation, lojistik sektörünün geleceğine ışık tutan “Lojistiğin Geleceği – Metal Yakalılar” etkinliğini 18 Şubat’ta Taksim’deki kurumun genel merkezinde gerçekleştirildi. Yapay zeka, robotik süreçler ve inovasyonların tartışıldığı etkinlikte, lojistik sektöründe robotların nasıl konumlandığı ve gelecekte nasıl bir dönüşüm yaşanacağı ele alındı.
Robotlar Lojistik Sektöründe Yerini Alıyor
Etkinliğinin konuşmacısı Canan Alkın robotların artık lojistik sektörünün ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirterek, “Depolarda, fabrikalarda çalışan robot ağımız her geçen gün genişliyor. Biz de şirketlere en uygun robotları sağlamak için çalışıyoruz. Portföyümüzde beyaz yakalı dijital çalışan robotlardan otonom robotlara kadar geniş bir yelpaze var. Şu anda 61 tedarikçiyle iş birliği yapıyoruz ve tüm hukuki süreçlere hakim olmak için sürekli eğitim alıyoruz” dedi.
Dünya genelinde hızla büyüyen robot pazarının 370 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini aktaran Alkın, robotların endüstriyel ve hizmet sektörü olmak üzere iki ana gruba ayrıldığını vurguladı. Türkiye’de 2023 yılında 5 bin 100 robot kurulumunun gerçekleştirildiğini, 10 bin çalışana düşen robot sayısının ise dünya ortalamasının altında olduğunu (Türkiye: 53, Dünya: 162) belirtti.
Alkın, şu anda robot kullananan sektörlerin başında otomotiv, cam sanayi ve lojistik sektörlerinin geldiğini söyleri.
Teknolojiye Geç Adapte Olan Ekonomik Kayba Uğrayacak
Yapay zeka ve otomasyonun lojistik sektörüne etkileri de etkinlikte geniş çapta ele alındı. Yapay zekanın iş dünyasını dönüştürdüğüne dikkat çeken Alkın, 2030 yılına kadar depolarda 25 milyon robotik cihazın kullanılacağını söyledi. Akın'ın verdiği bilgiye göre Fütüristlerin tahminlerine göre 2028 yılı itibarıyla tüm veriler gözlemlenebilir, yönlendirilebilir ve manipüle edilebilir hale gelecek.
Alkın, şirketlerin teknoloji yatırımı yaparken insan kaynaklarını da dijital dönüşüme hazırlamaları gerektiğinin altını çizdi. Alkın, teknolojik adaptasyonda gecikmenin ekonomik kayıplara neden olacağını aktardı. Türkiye’de Generatif AI Benimsemesinde 5 Yıllık Bir Gecikme Olursa, Türkiye’nin potansiyel GSYİH artışının yüzde 5’ten yüzde 1’e düşebileceğini aktardı.
2030’da Lojistik Nasıl Olacak?
Etkinlikte lojistik sektörünün geleceğine yönelik çeşitli senaryolar ele alındı. Öne çıkan başlıklar şöyleydi:
• Depola, Yönet, Sevket (Akıllı Lojistik): Verimli, optimize edilmiş depolama ve sevkiyat süreçleri.
• Dijital Lojistik: Elektronik teslimatlar, otonom araçlar ve dronlar.
• Yeşil Lojistik: Çevre dostu, düşük enerjili ve karbon nötr robotik depolar.
• Yavaş Taşımacılık: Akıllı optimizasyon ile düşük enerji tüketimi.
• Rekabetçi İşbirliği: Verimli tedarik zinciri yönetimi için ortak platformlar.
• 3D Baskı ile Esnek Üretim: Daha az stok, daha fazla kişiselleştirilmiş üretim ve lojistik.
Gençler İçin Lojistik Sektöründe Yeni Fırsatlar
Etkinliğin ev sahibi C.I.L.T. Türkiye Next Generation Başkanı Mert Akyıldız, organizasyonun genç profesyoneller için sunduğu fırsatlara değindi. “Amacımız 18-35 yaş arasındaki gençleri sektöre kazandırmak ve onlara tüm lojistik araçlarını kullanma fırsatı sunmak” diyen Akyıldız, C.I.L.T.’in 105 yıllık köklü bir enstitü olduğunu hatırlattı.
Sektör profesyonellerinin bilgi ve deneyimlerini gençlerle paylaştığını belirten Akyıldız, en son düzenlenen eğitimlerde Kutup Lojistiği gibi ilginç konuların ele alındığını söyledi. Teknolojinin sektörün geleceğinde belirleyici bir rol oynadığını vurgulayan Akyıldız, “Yapay zekanın insanların işlerini ellerinden alacağına dair endişeler var, ancak teknoloji aslında sorunları çözmek için var” dedi.
Toplantıdan notlar:
-Robot yatırımı yapmak isteyen firmalar için simülasyon çalışması yapılarak nasıl kullanılacağı belirlenebiliyor.
-Amazon'da 750 binden fazla robot çalışıyor.
-Robot performans değerlendirmeleri yapılabiliyor. CEO'ların hem insanları hem de makeneleri yönetebiliyor olması gerekiyor.
-Ortalama verimlilik yüzde 82, ortalama maliyet avantajı yüzde 60, ortalama hız 6,5 kat, doğruluk yüzde 99,9.
-İş için robot kiralanabilecek
-Robotlar işin içine giriyor. 2030 yılına kadar insanların haftalık çalışma süresinin 15 saat olacağı öngörülüyor.
