Sektördeki en büyük sıkıntılardan biri, lojistikçi ve müşteri birlikteliğinin çok kısa sürmesi. Sözden sonra nişan aşamasına geçilemiyor, hasbelkader nişan aşamasına geçebilenler ise bir süre sonra yüzüğü iadeli taahhütlü avuçları içerisinde buluyorlar.
Lojistikçilerimiz 2012 yılı biterken, bütün yıl hizmet verdiği müşterisiyle yola devam edip etmeyeceğini bilmiyor. Buna sebep olan çeşitli faktörler var. Bunların en başında fiyat odaklı rekabet geliyor. Fiyat odaklı rekabeti yaratan ise haksız rekabet. Yani işin çözümü yine kanunsuzluğa yine aldatmaya geliyor. Bir ilişkinin içinde aldatma varsa (kim tarafından yapılırsa yapılsın) o ilişkinin uzun soluklu olması mümkün değildir. Zorunlu birliktelikler vardır ki o da bir süre sonra farklı bir ayrılık getirir. Lojistik firmalarının çoğu rekabetin sadece fiyatla yapılacağına inanıyorlar. Çünkü müşterilerinden kendilerine gelen ilk soru ‘Kaça taşıyacaksınız’ oluyor. Peki müşteri neden ilk bu soruyu soruyor. Cevabı basit: Çünkü onlar da dibin neresi olduğunu bilemiyorlar. Fiyatlar o kadar aşağı çekilmiş ki yıllarca kazıklandıklarını düşünüyorlar ve daha fazla kazıklanmak istemiyorlar. Bunu düşündürten de lojistikçiler. Çünkü zararı pahasına taşıma yapmayı göze alarak fiyatları aşağı çektikçe çekiyorlar. Bunu iyi niyetle yapan sırf referans kazanmak adına yapanlar olduğu gibi, farklı yollardan açığı kapatanlar bulunuyor. (Maaş ödenmemesi, SSK’sız çalıştırma v.b.)
Tüm bu gelişmeler lojistik hizmet alan firmaların ilişkilerini her yıl gözden geçirmelerine sebep oluyor. Bu böyle devam ettiği sürece 5, 10 yıllık birliktelikleri görmemiz mümkün olmayacaktır. Tabi tehlike bununla bitmiyor. Bu firmalar daha sonra “hiçbir lojistikçiyle çalışmayacağım, kendi lojistiğimi kendim yaparım” diyebilir.